Bir sessizlik. Sanki bin yıl sürecek. Nereden başlamalı sorusunu kendime soruyorum. Oysa kendi kendime konuşup karar aldığımda her şey çok kolay olmuştu. Karşımda gözlerimin içine, sadece gözlerimin içine değil yüreğimin derinliklerine bakan, bakabilen bu kadınla şimdi nereden başlayacaktım? Kaybolu..
Neden bu kitabı yazdım?Hep şuna inandım. Geç gelen adalet, idamdan sonra gelen affa benzer.15 Temmuz kanlı darbesi sadece demokrasinin değil, ihanetin adıdır. Bu tartışılmaz bile.Sadece mevcut iktidara karşı değil, hepimize karşı işlenmiş bir suçtur. Suçlular da cezasını çekmelidir.Doğru da ya kurun..
Evinin kapısında oturuyordun sen, anneanne, yıldızlı, uçsuz bucaksız geceye açılan kapısında evinin, hakkında hiçbir şey bilmediğin ve asla yolculuk yapamayacağın gökyüzünün altında, büyülü tarlaların ve ağaçların sessizliği içinde, sonra doksan yaşının vakarıyla ve hiçbir zaman kaybetmediğin bir ge..
Kimseye bir ders vermek, nasihat etmek amacıyla yazmadım bu kitabı. Haddim de değil zaten. Neyi doğru yaptık da kime ne akıl vereceğim? Öyle yazar olmak, çok okunmak gibi bir iddiam da yok. Peki, neydi uzun zamandır emek verdiğim, kimi zaman kendime çok kızdığım, yerden yere vurduğum, kimi zaman duy..
Ahmed Arif’ten Leylâ Erbil’e Mektuplar 1954-1957Ahmed Arif’in Leylâ Erbil’e gönderdigi mektuplardan olusan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuskusuz önemli bilgiler sunmayi vadediyor. Yazildiklari dönemin entelektüel ve yayin ortamini, Ahmed Arif’in sürgün günlerini, yasadigi siyasi baskiyi, içsel..
Hat, yolculuğu boyunca My Experience of Walking the Dog (Köpek Gezdirme Deneyimlerim) adlı bir blog tuttu ve oradaki yazılarının yazarla birlikte düzenlenip bir araya getirilmesiyle bu kitap ortaya çıktı. Peki, blogun ismi nereden geliyordu? Ailesi, kanserin bir köpek gibi olduğunu söylemişti: Kendi..
Al yazmanın ucuna mı sildin gözyaşlarını?Ağıdını hangi dağa haykırdın Mahi?Kıraç bir toprak sandığın bedenindeNasır tutan ellerinle kaç kundak beledin?Ak sütünü akıttığın toprakDamar damar çatladı mı Mahi?Umuduna kurban olduğumMavi gözlerine kim oturttu hüznüBilmez misinBu dünyada ki en güzel mavi s..
24. Dönem CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, dogdugu topraklarin tarihsel gerçegini, kisisel serüveniyle birlestirerek anlatiyor.Öncesi ve sonrasiyla 1938 Dersim Harekâti’na odaklanan Mahsur, geçmiste ve günümüzde büyük acilara yol açan gelismeleri, kusatilmis insanlarin gözünden aktaran bir ça..
Yasam ve ölüm arasindaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yasanan hayatlar vardir. Can yakici hayatlar. Emek emek büyütülen sevgiler vardir. Cesaret olmadan tek adim atilamayacak tehlikelerin içine sokar insani. Aciya beklenmedik faturalar çikarir. En umulmadik anda, renkler degisir. Küçücük ..
“Karakolda ona, ’Istiklal Mahkemesine gideceksin,’ denir. Niçin Istiklal Mahkemesine gittigini bilmez. Iki jandarma ile, kelepçeli olarak Istiklal Mahkemesine sürüklenir. Mahkemenin buldugu bir suç vardir. Sonunda cezasinin idam olacagi anlasilir. Sabirlik ve tarlakusu eller, gögüste kavusturulmus, ..
“Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.”Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmanlı topraklarında görevde olduğu günlerden başlayarak cumhurbaşkanlığı yaptığı yıllara kadar kaleme aldığı mektupları ve cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleştirdiği röportajları derled..
Evin kendisi, çocugun hafizasinda Mor Salkimli Ev yaftasini tasir. Bu ev, yarim asirdan ziyade, bazan da her gece, bu küçük kizin rüyalarina girmistir. Arka taraftaki bahçeye nazir pencereler, çifte merdivenlerin sahanliklarindaki ince uzun pencereleri, bastan basa mor salkimlidir ve aksam günesinde..