Artık yana devrilmekte olan güneşin ışıkları, suya yansıyan bizi eğri büğrü gösteriyor. Bir an korkuyorum. Buraya ilk geldiğimdeki o çingene çocuğu gibi değil de, şimdiki gibi temiz, başka giysiler içinde ve arkamdaki kadınla beraber olduğumu kabullenene kadar bekliyorum. Tası suya daldırıp dudaklar..
Yılların mevsimleri, değişen düşüncelerimizden başka nedir ki?Güzellik nedir ya da çirkinlik; neye denir özlem diye ya da nasıl olur hasretlik? Hayat nedir aslında insanlar için ya da nasıl baş edilir zamanla? Nasıl kurtulmalı umutsuzluktan? Kime demeli zengin diye veyahut ne demeli ruhu aç olana? N..
Dönüşüm (72 Sayfa)- Taşrada Düğün Hazırlıkları (40 Sayfa)- Bir Köpeğin Araştırmaları (64 Sayfa)- Bir Savaşın Tasviri (72 Sayfa)- Ateşçi (48 Sayfa)- Bir Köy Hekimi (48 Sayfa)- Aforizmalar (114 Sayfa)- Bir Açlık Sanatçısı (62 Sayfa)- Ceza Sömürgesi (42 Sayfa)- Babaya Mektup (88 Sayfa)Ürün Adı: Franz K..
Suat Derviş’in bilinen üç öykü kitabı, Ahmet Ferdi, Behire’nin Talipleri ve Beni Mi? onun 1921-24 yılları arasında yazdığı öykülerden ibarettir. Oysa Derviş, tüm kariyeri boyunca öykü yazmaya devam etmiştir. Gazete ve dergi ciltleri arasında kalan yüzlerce öyküsünden, 1930-41 yılları arasında yazılm..
nsanın yaşama tutunma sebebi midir aşk yoksa ayak izlerini bu dünyadan çekme nedeni mi?Güzel fakat çok tehlikeli; neşeli ancak daha çok hüzünlü olamaz mı bazen?Vuslatın gelmediği bir sevda yaşatabilir de umut vererek, öldürebilir de sükûtuyla aşığı.Yaşadığı bunalımlardan uzaklaşmak için kentten kırs..
“Biz, en küçük menfaatlerini bile korumaktan âciz zavallılar, nasıl onlarla bir oluruz. Biz, tanımadığımız o büyük sınıfın, o fakir sınıfın adamıyız. Ama tanımadığımız için de onlardan, onların hayatından bahsedemeyiz. Üstelik tehlikeli bir iş o.İnsana sol diyorlar, komünist diyorlar.İyisi mi, bir y..
Bir öykü kitabına, dünyanın en eski metropolünün kaç rengi, kaç semti, kaç devri, kaçduygusu sığabilir?Güvercin ve martıları, sokak satıcılarını, günbatımını, başka diyarlardan göçüp gelmişinsanları bir şehre ait yapan nedir? Bir kentin insanları, hayvanları, suları, evleri yanyana yaşadıkça birbiri..
Birbirine tutunup güçlenen şeylerin, iç içe geçip birbirini çürütenlere anlatacakları var. İnsan ile yumak bunun için benziyor birbirine. Bir ucunu, dünyayı keşfetmeye bakan bebek tutuyor ipin, diğer ucunu kırış kırış bir el. Evvelden lezzeti akıl çelen ile şimdi çiğnendikçe ağızda çoğalan aynı ekme..
Eserleri 176 dilde tercüme edilen Cengiz Aytmatov, hiç şüphe yok ki dünya edebiyatında en fazla tanınan Türk yazarıdır. Yazdığı her eseri büyük bir zevkle okunan Aytmatov, bir arada sunduğumuz bu iki hikâyesinde güçlü bir sembolizm kullanmıştır. Kızıl Elma, Aytmatov’un ilk dönem eserlerindedir ve o,..
Huzurlu bir yuva, iki güzel çocuk ve sevecen bir eşten başkabir şeye ihtiyaç duymadığını onları ancak kaybetme tehlikesiylekarşı karşıya kalınca anlayan bir kadındı Bayan Irene.Yıllarca süren evliliğinden ve burjuva yaşantısından bunalarak yasak aşkın tehlikeli sularına yelken açmış ve bir şantajcın..