Nietzsche, ölümünden sonra yayımlanan başyapıtında, çoğunluk karşısında azınlık bile olamayacak bir azlığı ifade ederken, o zamana kadar sağır kalınmış doğrulara kulak verecek yeni bir vicdanın doğuşunu muştuluyor, tıpkı bir peygamber gibi. O günden bugüne çok şeyler değişti. Hıristiyanlığa lanet ok..
Bu eser “Filistin için ben ne yapabilirim ki” sorusuna “Filistin için ben ne yapamam ki” cevabını veren bir avuç kadının “Aksa murabıtalığına” öykünmesinin meyvesidir. Yıllar evvel Aksa’dan yükselen seslerin pek cılız biçimde ulaştığı bu topraklarda, hayatlarının serencamında yüzbinlerin “Aksa” se..
Türk dünyasında, Divânü Lugat-it- Türk ölçüsünde adından çok söz edilen ama okuru olmayan ikinci bir yapıt bulunmaz. Okunması bir yana, içeriği bile yeterince bilinmez. Bu daha çok yapıtın topluma sunuluş biçiminden kaynaklanır. Çünkü, yapıt günümüz Türk okuru için kullanışsızdır. Bu yüzden, Divân b..
Kendisini dünyaya getiren doktorun unvanını alan Doktor Marriged, baba mesleği olan seyyar satıcılığı devam ettirmekte; karısı ve küçük kızları Sophy ile birlikte yoksul bir hayat sürdürmektedir. Annesinden sürekli dayak yiyen Sophy’nin; gördüğü şiddet, reddedilme duygusu ve sevgi eksikliği; küçük k..
“Kendi aydınını üretemeyen sistem, devrimci hareketin ürettiği aydını devşiriyor. Mafya sisteminin sonunun geldiğini gösteren en önemli işaretlerden biri budur. Çünkü bir sistemi ayakta tutan, yalnız zor güçleri değil, yönettiği toplumda oluşturduğu rızadır; ideolojik hegemonyadır. Bir hâkim sınıf, ..
“Çalışmam esnasında tüm vaktimi köy köy gezerek, tafsilat toplamakla geçirirken bir ara topladığım bütün bilgi ve vesikaları kaybetmiştim. Çok emek harcayarak yaptığım çalışmalar bir anda yok olmuştu. Açıkçası bu durum çok moralimi bozmuştu.Tam da bu halet-i ruhiye içinde katliamlar hakkında malumat..
Konfeksiyoncu kızı Aysel, Neşet Ertaş¸, kışkırtıcı sloganlar, indirilen tabelalar, hutbeye şiirsiz başlayamayan imamlar, Karadeniz ve Led Zeppelin, kurulan ve kapatılan teşkilatlar, kapatılan teşkilatlar, kapatılan teşkilatlar...Gezegenin Tamahkâr Çocukları, ac¸ karnına köy köy gezen gençleri, sanay..
Çünkü ben, sahici deniz sancılarıyla doğmuş bir dağım. Bu yüzden kuş gibi sevemiyorum, konduğum dal çatırdıyor. Bir dağın kanat çırpması zor, ağlaması da. Bazen, burnuma havuç takıyor bir çocuk, gözlerime kömür; işte o zaman ağlıyorum. İnsanlara bakılırsa gülmem gerek.Habersiz Dağ, geçmişle, ayak ba..